G20, küresel sorunlara küresel düzeyde çözüm arama çabasının ürünü. Bu yılki zirvenin gündeminde de ekonomik sorunlardan IMF reformuna, mülteci krizinden finansal regülasyona kadar çeşitli küresel konular var. Dolayısıyla G20, küresel ekonomik ve finansal sorunlar için en temel platform durumunda.
Dünyanın genel sorunlarına ve bu bağlamda üyesi olmayan düşük gelirli ülkelerin sorunlarına da odaklanması, sorunların çözümü anlamında G20'yi kuşkusuz çok daha önemli hale getiriyor.
Bu yılki zirvenin dünyanın geri kalanının, özellikle düşük gelirli ülkelerin sorunlarına da odaklanması, Türkiye'nin dönem başkanlığını daha anlamlı hale getirdi. Düşük ve kırılgan büyüme ile yüksek işsizlik ve artan eşitsizliklerin zirvede ele alınması, üzerinde önemle durulması gereken bir konu çünkü dünya genelinde ve ülkelerin kendi içinde ciddi bir işsizlik ve eşitsizlik sorunu var.
Dünyada 200 milyondan fazla işsiz var. Genç işsizliği de oldukça yüksek; işsizlerin yüzde 36,7'si genç. Ayrıca "çalışan yoksulluğu" önemli bir sorun. Dünya genelinde 839 milyon çalışan günde 2 ABD doları veya altında gelir elde ediyor. Gelişen ülkelerde çalışan gençlerin üçte birinin günlük geliri 2 ABD dolarının altında. Günümüzde 1.3 milyar insan sağlıklı enerjiye ulaşamıyor.
Açlık ve yetersiz beslenme sorunları da ciddi boyutlarda.
Dolayısıyla "kapsayıcı ve sağlam büyüme" bir slogandan öte anlamlar içeriyor. Böylece Türkiye, dönem başkanlığı ile dünyanın geri kalmış ülke ve kesimlerinin adeta sesi ve vicdanı olma fırsatını yakaladı. Bu sese ve vicdana dünyanın ihtiyacı olduğu çok açık.
Yeri gelmişken, Türkiye'nin dönem başkanlığından cesaret alan bir grup akademisyen tarafından kurulan ve Gebze Belediyesi'nin desteğiyle yıl içinde bir dizi etkinlik düzenleyen A20'den de (Akademi 20) bahsetmek gerekir.
A20, G20 gündem ve politikalarının akademik bir bakış açısı ve vicdanla sorgulandığı, tartışıldığı ve çözüm önerilerinin geliştirildiği entelektüel bir platform. Sürecin demokratikleştirilmesini ve insanileştirilmesini amaçlayan sivil bir girişim. Dünya vicdanını ön plana çıkartarak ülkelerin ajandalarından bağımsız bir şekilde sürecin tartışılmasını ve halka indirgenmesini amaçlıyor. Sadece bürokratlar arasında yapılan toplantılarla sürecin halka indirgenemediği gerçeği, A20 girişiminin önemini açıkça ortaya koyuyor!
